Yapay Tatlandırıcılar Ve Obezite
Yapay tatlandırıcılar ve obezite ilişkisi son yıllarda bir çok araştırmaya konu olmuştur. Obezite, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çocukları, yetişkinleri ve tüm etnik kökenleri, ırkları kapsar. Obezitenin genel yaygınlığı yetişkin erkekler ve kadınlar arasında önemli ölçüde artmıştır. Çalışmalar, obezitenin daha önce düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu ve çok sayıda iç konakçı faktörün ve dış çevresel faktörün bir sonucu olduğunu göstermektedir. Obeziteye katkıda bulunan birkaç faktör arasında yoğun kalorili gıdaların tüketimi, porsiyon boyutlarının artışı, fiziksel hareketsizlik, bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler, ağırlıklı olarak yüksek yağ ve/veya yüksek şekerli besin tüketimi ve yapay tatlandırıcıların kullanımı yer almaktadır.
Kalorisiz veya besleyici olmayan tatlandırıcılar (NNS-non-nutritive sweeteners) olarak da bilinen yapay tatlandırıcıların kullanımı, obezite salgınına ilişkin farkındalığın artması ve özellikle metabolik sendrom, insülin direnci gibi obezite komplikasyonlarına ilişkin artan endişe nedeniyle popülerlik kazanmıştır. NHANES veritabanına göre, 1999’dan 2007’ye kadar yapay tatlandırıcıların yaygınlığı çocuklarda %6,1’den %12,5’e ve yetişkinlerde %18,7’den %24,1’e yükselmiştir; diğer çalışmalarda ise farklı zaman dilimlerinde Hemşirelerin Sağlık Çalışması’nda (NHS) %56, Sağlık Profesyonelleri Takip Çalışması’nda (HDFS) %54 ve San Antonio Kalp Çalışması’nda %48’in üzerinde oranlar bildirilmiştir. Yapay tatlandırıcı kullanımının artmasına rağmen, aynı zaman diliminde ilave şekerle tatlandırılmış yiyecek veya içecek tüketiminde buna karşılık gelen bir azalma görülmemektedir. Yapay tatlandırıcıların çoğunluğunun kalorisi düşüktür ve konakçı tarafından metabolize edilemez, tatlı tat reseptörlerini çok düşük konsantrasyonlarda aktive ederler. Yapay tatlandırıcılar başlangıçta kalori alımını azaltacağı, kilo kaybına yol açacağı ve diabetes mellitus vakalarının azalmasına neden olacağı varsayımına dayanarak şeker ikameleri olarak geliştirilmiştir. İlginçtir ki, yapay tatlandırıcılar ayrıca 1950’lerden beri tarım hayvanlarında beslenmeyi ve kilo alımını teşvik etmek için şekere daha ucuz bir alternatif olarak kullanılmıştır. Yapay tatlandırıcıların yaygın kullanımına rağmen, obezite sıklığı sabit kalmıştır ve bu da bunların optimal bir kilo verme aracı olmadığını göstermektedir. Ek olarak, yapay tatlandırıcı kullanımının hipertansiyon, felç, böbrek hastalığı, koroner arter hastalığı, insülin direnci veya obezite gibi belirli kronik hastalıkların gelişme riskini azaltmadığına dair artan kanıtlar vardır. Şeker içeren yiyecek ve içecek tüketimi ile yapay tatlandırıcılar karşılaştırıldığında eşdeğer veya artmış bir riske sahiptir.
Yapay tatlandırıcılar kilo kaybı ve insülin direncine yardımcı bir şeker ikamesi olarak üretilmiş olsa da yapay tatlandırıcıların mikrobiyota, bağırsak-beyin ekseni, glikoz homeostazisi, enerji harcanması, kilo artışı ve vücut yağlanması üzerinde derin olumsuz etkileri bulunmaktadır. Sonuç olarak, yapay tatlandırıcılar şekere göre daha sağlıklı bir seçenek olarak pazarlansada, verilerin büyük çoğunluğu bu iddiayı desteklememektedir.
1 Comment
Eskiden ben de yapay tatlandırıcıları kullanıyordum ama sağlıklı olmadığını anladım ve kullanmayı bıraktım. Elif Hanım’la tanışmamın etkisin büyük bu kararımda.