Kilo Kaybında Vücut Kompozisyonu Değişiklikleri

Kilo Kaybında Vücut Kompozisyonu Değişiklikleri Verilen Kilolar

Kilo kaybında vücut kompozisyonu değişiklikleri verilen kilonun sağlıklı ya da sağlıksız olduğunu yorumlama konusunda bize yardımcı olmaktadır. Sağlıklı bir kilo kaybında hedeflenen yağ ve ödem kütlesinde kayıplar elde etme, kas kütlesinde ise koruma ya da artışlar yaşamaktır. Kilo kaybı için birçok yöntem önerilmiştir. Birçoğu başarılı olsa da, kilo kaybında genellikle yağsız vücut kütlesinde (kas kütlesinde) bir kayıp da eşlik eder.

Yağsız vücut kütlesindeki bu kaybın çok sayıda olumsuz sağlık etkisi vardır. Bu nedenle, yağsız vücut kütlesini koruyan kilo kaybı stratejileri değerlidir. Makro besin dağılımından bağımsız olarak yağsız vücut kütlesini korurken önemli bir kalori açığı yaratmak zordur. Bu nedenle, çeşitli diyet takviyelerinin vücut ağırlığı ve vücut kompozisyonu üzerindeki etkinliği bir araştırma konusu olmuştur.

Kilo Verme Stratejileri

Birçok farklı kilo verme stratejisi vardır. Çoğu bir tür kalori kısıtlaması içerir ve genellikle belirli bir makro besin aralığına odaklanır. Tipik kilo verme rejimleriyle ilişkili yağsız vücut kütlesi kaybına dayanarak, son kilo verme çalışmaları yalnızca toplam kaybedilen kiloya değil, aynı zamanda toplam kaybedilen kiloya ek olarak vücut kompozisyonundaki değişikliklere de odaklanmıştır.

Çok Düşük Kalorili Diyet

Çok düşük kalorili diyet yaklaşımı genellikle hızlı kilo kaybı elde etmek için kullanılır ve öğün yerine geçen tozlara ve içime hazır içeceklere odaklanır. Bu genellikle günde 400-800 kalori içerir ve hızlı kilo kaybı için tasarlanmıştır. Bu diyet tedavisiyle gözlemlenen kilo kaybı klinik olarak önemli olsa da, yağsız vücut kütlesindeki eşlik eden düşüş de aynı derecede önemli olabilir ve bu nedenle sağlığa zararlı olarak düşünülebilir. Genel olarak, hızlı kilo kaybına odaklanılmış ve değer verilmiştir, ancak daha güncel düşünce, başarıyı yalnızca toplam kilo kaybına göre değerlendirmek yerine, odak noktasının vücut kompozisyonundaki değişiklikler olması gerektiğidir. Bu verilere dayanarak, çok düşük kalorili bir diyetin toplam kilo kaybında iyi bir düşüşe yardımcı olduğu, ancak aynı zamanda yağsız vücut kütlesinde de bir kayba yol açtığı ve bu nedenle sürdürülebilir kilo kaybı ve vücut kompozisyonunda iyileştirmeler için en iyi seçenek olmayabileceği açıktır.

Ketojenik Diyet

Bu diyetin mantığı, karbonhidratta azalan oranlarda, sağlıklı yağ ve protein grubunda ise artan oranlarda tüketimdir. Ketozis durumunu başlatan düşük karbonhidratlı diyetler, vücut kompozisyonundaki değişikliklerle ilişkili olarak araştırılmıştır. Ketozis, vücudu karbonhidratlar yerine yağları yakmaya zorlar. Ketojenik diyet çalışmasının yakın zamanda yapılan bir incelemesinde, toplam vücut ağırlığında 5-13 kg azalma ve buna eşlik eden yağsız vücut kütlesinde 1-3,5 kg azalmalar tanımlanmıştır (kaybedilen ağırlığın yaklaşık %20-25’i yağsız vücut kütlesinden kaynaklanmıştır).

Yüksek Proteinli Diyet

Sağlıklı beslenme düzeninde tavsiye edilen günde kilogram başına 0,8 g üzerinde protein alımı veya kalorinin toplam %10-35’inin üzerindeki protein alımları, kalori kısıtlamasıyla yaşanan yağsız vücut kütlesi kaybını telafi etmek için bir strateji olarak sıklıkla önerilir. Bunun başlıca nedeni, proteinin, özellikle amino asit lösinin kas protein sentezini başlatmada ve bir dereceye kadar tokluk hissini artırmada oynadığı roldür. Araştırmalar, kalori kısıtlı diyet sırasında yağsız vücut kütlesini korumak için günde kg başına ≥2 g proteinin alımını önermektedir.